• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/people/Kadir-Işık/794574707
  • https://www.twitter.com/@kisik1973

KOSOVA GEZI NOTLARI

KOSOVA

Doğu Avrupa’nın en yeni ülkesi olan Kosova bildiğiniz üzere Sırp mezalimi ve arkasından NATO müdahalesinden sonra kuruldu. Kosova’da aynen komşusu Makedonya gibi takriben 2 milyonluk bir ülke ve yine komşusu gibi nüfusun yarısı başkent Priştina’da yaşıyor. İkinci büyük şehir ise Türklerin yoğun olarak yaşadığı Prizren. Ülkede para birimi olarak AB üyesi ya da Euro bölgesi üyesi  olmamasına rağmen  Euro kullanılıyor. Osmanlının İzinde programım kapsamında gezdiğim Kosova’ya ilişkin notlar:

Ulaşım:

1-Üsküp-Priştina arası 90 km ve taksiyle 2 saat kadar sürüyor. Kilometreye bakarak niye 2 saat diye düşünmeyin. Çünkü gümrük kontrolü ve özellikle Kosova’ya girdikten sonra yolların tek şeritli olması nedeniyle, ulaşım süresi biraz artıyor.
 Bogodorica Leviska Kilisesi (Osmanlı'da Fethiye ya da Cuma Camii)

2-Gerek Priştina gerekse de Prizren’de eski model araçlar ile eski Yugoslavya zamanından kalma “Yugo” marka araçların dahi trafikte dolaştığını görebiliyorsunuz.

3-Priştina ve Prizren’deki nüfusa göre araç yoğunluğu ilk dikkati çeken şey. Nerdeyse şehirde yaşayan her kişi başına bir araba düşüyor gibi. Bu anormal durumu sorduğumda, savaş sırasında Avrupa’nın değişik ülkelerinden çalıntı otomobiller getirildiği ve akabinde savaş şartlarının da etkisiyle göz yumulduğu söylendi. Tabii araba sayısının fazla olması doğal olarak kendi yan iş kollarını da yaratmış. Örneğin iki adımda bir araba yıkamacısı görebilirsiniz.
 Prizren Sinan Paşa Camii iç mekanı

4-Özellikle başkent Priştina’da çok fazla trafik ışığı olduğu söylenemez, ancak yollarda belli mesafelerde yaya geçitleri var ve geçide ayak basar basmaz, tüm araçlar yavaşlıyorlar. Trafik ışığı yerine kaim olmak üzere yapılmış gibi değerlendirdim ben bu durumu.
 Prizren Taşköprü

5-Şehir içinde ulaşım taksi ve otobüsle sağlanıyor. Tuhaf bir durumdan bahsedeyim. O kadar çok taksi var ki, bu taksilere kim biniyor ve nasıl para kazanıyorlar sorusu merakımı celbetti. Savaş sonrasında Avrupa’dan çalıntı getirilen araçların işsizliğin de etkisiyle taksi olarak kullanıldığı ve bu nedenle taksi sayısının fazla olduğunu öğrendim. Taksi fiyatları da ülkede Euro kullanıldığı için biraz yüksek. Örneğin şehir merkezinden havaalanına 20 € ve alternatifiniz yok. Çünkü, mevcut havaalanı otobüs hattını da anladığım kadarıyla taksiciler kaldırtmış.

6-Priştina’dan, ikinci büyük şehir olan Prizren’e 80 km olmasına karşın otobüsle 2 saatte ulaşabiliyorsunuz. Otobüs her elini kaldırana duruyor, bizdeki dolmuşlardan bir farkları yok.
 Prizren kalesinden Prizren (solda aynı semtte kilise ile camiiye dikkat)

YEME-İÇME-ALIŞVERİŞ-KONAKLAMA

1-Kosova’da da en meşhur yiyecek bizim İnegöl köftemiz olan kebap. Bunları satan yerlere “QEBAPTORE” diyorlar. Bir başka ayrıntı, köftenin iki türü var. Bir tanesi bizim bildiğimiz İnegöl köftesi gibi uzun ve ince olanı, bir diğeri ise küçük çay tabakları boyutunda yassı olanı. Her ikisinin de fiyatları farklı. Lezzet açısından Üsküp’ten bir farkını göremedim. Yine Kosova’da, aynen Makedonya’da olduğu gibi  gibi bir markete girdiğinizde en ucuz şeylerin başında et ve et ürünleri olduğunu fark edebiliyorsunuz. Bir anekdot, Kosova’da her dükkanın tabelasında “….TORE” eklenmiş. Örneğin Qebaptore, Burektore… gibi.
 Fatih Sultan Mehmet'in namaz kıldığı rivayet edilen NAMAZGAH

2-Kosova’da bir başka tadılması gereken lezzet ise börekler. Devamlı üretim halindeler. Küçük tepsilere yapılmış vaziyetteki börekler hemen sizin yanınızda beklerseniz fırından çıkar çıkmaz size servis edilebiliyor. Otel kahvaltısından sıkılan ve değişik bir alternatifi arayanlar için Kosova böreklerini tatmalarını öneririm.
Prizren Sinan Paşa Camii

3-Kosova’da yemek yerken ayran ister misiniz diye sordu, Türkçe olarak bir garson. Ben de isterim dedim ve gele gele küçük yoğurt geldi. Neyse bir şey söylemedim, ama bir başka mekanda yine aynı soruya karşılık tekrar yoğurt gelince, yoğurdun ayran adı altında satıldığını öğrenmiş olduk.

4-Prizren’deki gezimiz esnasında kendimizi evimizdeymişiz gibi hissettik. Belediye de görevli dahi aksanlı da olsa Türkçe biliyordu, esnaf ha keza Türkçe biliyordu. Gezi sırasında, “namazgah” tarihi eserinin bekçisi ile yaptığımız 15 dakika ayak üstü muhabbette, “biz burada kimliğimizi kaybetmeden yaşamak için bedeller ödedik, n’olur bizleri burada garip gureba bırakmayın” diye serzenişte bulundu ve bu da bir anı olarak bizde kaldı.
 Adem YASARI (UÇK Kurucusu ve Kosova'nın Mimarı)

5-Kosova'nın bağımsız bir devlet olmasında UÇK olarak bilinen Kosova Kurtuluş Ordusunun rolü malum. Priştina'da ya da Prizren'de her yere adı verilen ve fotoğrafta görülen Adem YASARI ise UÇK'nın kurucularından ve komutanlarından. Priştina ulusal havaalanına da yine bu kişinin adı verilmiş.

6-Priştina’da otel sektörünün gelişmediğine kanaat getirdim. Çünkü 4 yıldızlı bir otelde kalmama rağmen, bizde yıldız kategorisine girse en fazla 2 yıldız alacağına karar verdim. Kahvaltı dersen, o da tam bir fecaat. Osmanlının izinde programımda en çok Priştina’da zorlandım. Gerek otel şartları, gerek şehirdeki anormal trafik koşulları gezinin kalitesini düşürdü. Buna bir de soru sorduğumuzda alamadığımız cevaplar da eklenince, gerisini siz tahmin edin. Belki de benim şansıma kötü tesadüfler birleşmiş olabilir. Savaştan çıkmış bir ülke olmuş olması nedeniyle pek sorun da etmedim açıkçası.
 Priştina'da Büyük İskender Anıtı

7-Kosova’dan alınabilecek değerde bir hediyelik eşya göremedim açıkçası. Alışverişte Euro kullanıldığı için fiyatlar, pek de cazip gelmedi.

MİMARİ:

1-Kosova’ya gidecek olanlar için ben Priştina’yı değil, Prizren’i öneriyorum. Bir defa daha düzenli, daha estetik bir yerleşim yeri. İnsanların yüzlerinden daha mutlu olduklarını fark edebiliyorsunuz. İkinci neden ise, tarih turizmi yapanlar için maalesef Priştina’da ayakta kalmış çok fazla eser göremiyorsunuz. Buna karşın Prizren’de ise tarihi eserleri gezmek 1 güne sığmıyor. Varın siz karar verin.

2-Prizren’de hala faaliyette olan kilise ile caminin aynı semtte hoşgörü içinde olmasının tüm dünyaya örnek teşkil etmesini temenni ediyorum.

3-Priştina’da ve Prizren’de TİKA tarafından restore edilen camiiler gördüm, TİKA’nın bu politikasının bu yeni ülkedeki Müslüman cemaat ile ilişkilerin sıcak tutulmasına katkısı olduğunu ve  tarihsel mirasa da sahip çıkma anlamı taşıdığını düşünüyorum.

4-Büyük İskender’in Priştina’da da kocaman bir heykelini gördük. Makedonların, Kosovalıların, Yunanlıların paylaşamadığı bu tarihsel kişiliğin, devrin en ünlü kütüphanesi olan İran Kütüphanesini yaktığını  hatırlatayım.
 Yahudi yıldızlı CAMİSİZ minare

5-Prizren’de en dikkat çekici tarihi eser, yahudi yıldızlı camisi olmayan bir minareydi.