• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/people/Kadir-Işık/794574707
  • https://www.twitter.com/@kisik1973

YAŞ (Iaşi)


ROMANYA


YAŞ (Iaşi)



Yaş: aynı zamanda Moldova eyaletinin de başkenti. 1859-1862 arasında da Romanya’ya başkentlik yapmış. Keza, ülkenin kültür başkenti olarak da kabul ediliyor.

Bükreş’ten 387, Köstence’den ise 446 km.  Benim gibi arabayla seyahat edenler için  Yaş’a ulaşan yollar oldukça dar ve yorucu ancak şehir merkezindeki yolların gerek yayalar gerekse de araçlar için kesinlikle geniş olduğunu söyleyebilirim.  Zaten sosyalist altyapı planlamasında anladığım kadarıyla şehir merkezindeki yollar için ayrı bir önem verilmiş. Şehrin altı da üstü de raylı sistemler için uygun, Yaş’ta ise sadece hafif raylı tramvaylar ve lastik tekerlekli troleybüsler kullanılıyor.

Yaş; takriben 300 bin nüfusuyla ülkenin en kalabalık dördüncü şehri. Romenler kendi ülkelerinde en çok Yaş ve Bükreş’teki üniversiteleri tercih ediyorlar. Bunda pek haksız da sayılmadıklarını gözlerimizle müşahede etme olanağı yakaladık. Kaldığım otelin yan tarafında, uzunluğu hemen hemen 200 metre genişliğinde 4-5 katlı bitişik nizam yapılmış devasa yurt binaları, nerden baksan yaşı yüz yıldan fazla mimari açıdan görkemli fakülte binalarını görünce neden tercih edildiğine dair bir fikriniz oluşabiliyor.  İlk Romen üniversitesi de zaten bu şehirde kurulmuş ve şu an 5 üniversite var. Son tahlilde bir öğrenci şehri de denilebilir kanaatimce. Zaten şehrin işlek yerleri ve yeme-içme mekanlarında öğrenci oldukları her halinden belli çeşitli milletlerden insanları görebilirsiniz.

Türk tarihi  açısından bakıldığında ise Kırım Savaşını sonlandıran ve Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında 1792’de imzalanan Yaş Antlaşması bu şehirde imzalandı. Bu antlaşmanın yine şöyle bir önemi var ki Osmanlının DAĞILMA dönemi bu antlaşmayla başladı. Tarihle ilgili bir son not daha vereyim. Bu bölge Osmanlının haraçgüzar tampon devletler (Eflak ve Boğdan) bölgesi olduğu için Türk kimliğine ilişkin herhangi bir eser görmedik, duymadık ve okumadık.

Ne gördük ?

Romanya’nın 2007 yılında AB’ne girmesinden itibaren tarihi ibadethanelerin nerdeyse tamamının AB tarafından restorasyon kapsamında fonlandığını gördüm. Gerek Yahudi sinagogu gerekse de Katolik-Ortodoks biserica ya da katedraller bu vesileyle yenilenmişler. Ancak, Orta ve Doğu Avrupa’da bir tane Müslüman ibadethanesinin AB tarafından fonlandığını görmedim. Çok yazık ve onlar adına utanç verici. Medeniyetler ittifakının boş lakırdıdan öte bir masal ve ütopya olduğunu böylelikle bu coğrafyada öğrenmiş olduk

GÖRSELLER:


1-Şehrin ikonu sayılan ve Palatul Culturii olarak bilinen Kültür Sarayı bugün Moldova Tarih Müzesi, Etnografya Müzesi, Sanat Müzesi ve Bilim ve Teknoloji Müzesi olarak kullanılıyor. Ne yazık ki ziyaret tarihimizde restorasyon çalışması olduğu için bu müzeleri ziyaret edemedik. Şehrin ikonası olan devasa bina, 365 odalı ve 1906-1925 arasında neogotik tarzda yapılmış.  Şehrin tam göbeğinde yer alıyor ve tüm yollar (Piata Stefan cel Mare) bu yapının bulunduğu meydana çıkıyor.

2-Mănăstirea Sfinții Trei Ierarhi olarak bilinen Üç papazlar ya da üç azizler manastırı.  (Büyük Basil, Teolog Gregory ve John Chrysostom) Bu da şehrin ikonları arasında yer alıyor. Bu manastırın sol yan tarafında bir Yahudi sinangogu sağ yan tarafında ise Katolik Kilisesi bulunuyor. Manastır 1639’da Prens Vasile Lupu tarafından yapılmış. Bu kiliseyi öne çıkaran pek tabii ki bizden mi alınmış bilinmez ama “taş nakış” özelliği. Çünkü, bizim ibadethanelerde taş nakışlığı öne çıkarken onlarda gotik tarz görülüyor. Dinler arası etkileşim diyelim.

3- Romanya’nın en eski tiyatro binası olarak bilinen, Vasile Alecsandri Ulusal Tiyatro binası 1840 da yapılmış ancak daha sonra yangından tahrip olunca 1896 da tekrardan inşa edilmiş. Yapıldığı zamana göre oldukça büyük sayılacak kapasitesi var. Geniş salonu tam 850 koltuk kapasiteli.

4-Yaş’ın kültür sarayından sonraki bir diğer önemli turistik çekim merkezi ve ikonası Aziz Paraschiva Metropolitan Katedrali. Ziyaret tarihimizde bu da AB fonunca restore ediliyordu. Ancak, ibadete açıktı. Katedral 1839 yılında yapılmış. Katedralin Türklerle bir alakası var. Katedralin Kuzeydoğu kulesindeki çanın 1829 daki savaşta Türk Ordusundan ele geçirilen dört toptan yapıldığı çan içine kazılmış. Bu katedralde yine bazı kutsal emanetler olduğu için çok fazla ziyaretçi (hacı) akını var. Biz gittiğimizde dahi çok fazla hacı trafiği vardı. Bu kutsal emanetler neymiş diye bir göreyim dedim. Kabartma rölyef tarzında tablo benzeri olduğu ve korunaklı olarak sergilendiği ve Hıristiyanların önünde diz çöktüğünü gördüm.

5-Biserica Sfantul Sava ya da Aziz Sava Kilisesi Yaş’taki mimari açıdan en etkileyici kiliselerden biri. 1580’lerde yapılmış. 2013’te de restorasyonu bitmiş. Rotunda tarzında kiliselere özgü bir görüntüsü var. Restorasyondan yeni çıktığı için özellikle iç mekan fresklerdeki sanatsal çaba dikkate değer.

6- Biserica lipovenească din Iași-1830 (Bu kilisenin seyahat rehberindeki fotoğraflarını gördüm ve yerine gittiğimde tanıyamadım. Hatta, ayin sonrası bir papazla kilisenin bahçesinde 2-3 dakikalık kısa bir sohbet yaptık. Kendisi restorasyon sonrası kilisenin kubbelerinin altın varak rengine dönüştürüldüğünü ve o nedenle eski fotoğraflarından tanıyamadığımızı söyledi.

7- Biserica Sfantul Nicolae-1937

8-Mihai Viteazul’un görkemli anıtı. Tarihteki Eflak voyvodalarından biridir ve Türk tarihinde de Cesur Mihai olarak bilinir. Osmanlılarla yaptıkları savaşları kazanmıştır ancak kendi dindaşı Roma-Germen İmparatoru tarafından öldürtülmüştür. Romen ulusal kahramanı olduğu için de tanıdığınız  Romenlerden hemen hemen 5 te birinin de adıdır. Adına 1970’lerde bir film yapılmış. Önemli bir film repliğini de not edelim: "namert dostun olacağına, mert düşmanın olsun."

9-1.Dünya savaşı anısına yapılan bir anıt

10-Yaş ticaret odası. Gelenekselden modern mimariye…

11-Yaş seyahatinin kuşkusuz en dikkat çekici durağı karga sürülerinin konumlandığı üniversite bulvarı oldu. Yüzlerce, binlerce değil gerçekten onbinden fazla karga sürüsü şehrin bu eğitim bölgesini istila etmişler desek, yoksa mekan mı edinmişler desek bilemedim. Bildiğim tek şey hep beraber havalandıklarında çıkardıkları korkunç sesin korku filmi efektlerini  andırması oldu.

12-Yaş tren istasyonu 1870 de açılmış ve halihazırda koruma altındaki tarihi binalardan biri olarak kayıtlanmış.

13-Romen şair Mihai CODREANU’nun Tıp Fakültesi sokağında bulunan evi. Halihazırda koruma altında ve müze olarak  kullanılıyor.

14-Yaş Üniversitesi Tıp ve Eczacılık Fakültesinin ortasında bulunan bu yapı ise Anatomi Enstitüsü.

15-Yaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi

16-Yaş şehrinin önemli meydanlarından biri Tıp Fakültesinin önünde bulunan meydandır ve bu meydanda bulunan bu anıt yani bağımsızlık anıtı, Köstence notlarımı okuyanlar bilirler ki tamamen aynı anıttır. Hatta daha ötesi henüz yazamadığım Timisoara kentinde de bu anıtın bir benzeri var. Anıtın üzerinde dünyaca ünlü Romen ulusal şairi Mihai Eminescu’nun ünlü sözü var:” Independența e suma vieții noastre istorice” Yani “Bağımsızlık, tarihsel hayatımızın toplamıdır (karakteridir.) Hakikaten iddialı bir özdeyiş.

17-Kral Ferdinand  I Üniversitesinin ön cepheden ve telefonla çekilmiş fotoğrafı.

18-Adı kaydedilmemeyi unutulmuş bir gece çalışması.

Romanya’da Bunları Biliyor muydunuz ?


Romanya’da

  •          ineklerin möööö değil muuu diye
  •          Kazların vak vak değil mak mak diye bağırdığını
  •          Romanya’da hayatın çok erken saatlerde başladığını örneğin Metro, Kaufland, Carrefour gibi marketlerin bile saat 07.30’da kapılarını açtığını,
  •          Denize kıyısı olmasına karşın Romenlerin deniz balığı yerine Tuna Irmağı yani tatlı su balıklarını tercih ettiklerini, hattı zatında deniz balığı bulmanın çok zor olduğunu, bulunursa da çok pahalı olduğunu,
  •          Romanya’da yaya geçitlerinde yayaya yol vermemenin ya da kırmızı ışık ihlalinin para cezası yanında en az bir ay süreyle ehliyetinizin alınmasını gerektirdiğini,
  •          Yaz aylarına doğru yaya kaldırımı bordürlerinin beyaz boya ile boyandığını ve yol bozuk olsa dahi karayolundaki şerit boyalarına çok önem verildiğini,
  •          Erkek berberlerinin ezici çoğunluğunun kadın olduğunu, hatta taksi şoförü, kamyon şoförü, araba temizleme, daha da ilerisi araba lastik servislerinde bile ağır işlerin kadınlar tarafından görüldüğünü,
  •          2015 itibariyle en çok esnafın change-exchange, amanet (resmi yoldan tefeci) ile bahis-kumarhane işi ile iştigal ettiğini,
  •          Bir temizlik görevlisinin bile bizdeki bir İngilizce öğretmeninden daha iyi İngilizce konuştuğunu,
  •          Vergi kaçırma-saklama ve rüşvet konusunda AB’nin hedef ülkelerinden biri oldukları için DNA adlı bir birim kurduklarını ve ülkenin tanınmış simalarını bu birime verilen sonsuz yetki çerçevesinde içeriye tıktıklarını,

 Biliyor muydunuz ?